REŞAT EKREM KOÇU

İSTANBUL ANSİKLOPEDİSİ

İstanbul AnsiklopedisiReşad Ekrem Koçu tarafından 1944-1973 yılları arasında yayımlanan ve tamamlanamayan kültür ansiklopedisi.

10 + 1 Cilt

İstanbul‘un “kütük”ünü oluşturma amacıyla yola çıkan ancak yarım kalan İstanbul Ansiklopedisi, dünyanın ikinci şehir ansiklopedisidir (Bu tarzdaki ilk eser, William Kent tarafından Londra için hazırlanmış ve ilk baskısı 1937’de yapılmış olan tek ciltlik kitaptır.) Tarih, edebiyat, sanat tarihi, mimari, folklor ve basın gibi konularda bir kaynak kitaptır. Maddeler hikâyeci bir anlatımla kaleme alınmıştır.[1] Mikro ve makro tarih bir arada ele alınır. Baştan sona kadar çizim örnekleriyle doludur.

Koçu’nun 1944 yılının Kasım ayında yayımlamaya başladığı ansiklopedi, 1944-1951 arasında fasiküller halinde yayınlanmış (birinci dönem); 4. cildin ortalarında (son madde “Bahadır Sokağı“) yayımı durmuştu. Ansiklopedi, 1958-1973 arasında (ikinci dönem) fasiküller çıkmaya devam etmiş ve 173. sayıda (Son madde “Gökçınar“) ikinci kez son bulmuştur.

(Wikipedia)

 

İstanbul’un Türk dönemindeki tarihini ayrıntılarıyla bilen tarihçi-yazar Reşat Ekrem Koçu, fetihten itibaren şehre ait tarihî, coğrafî, mimari, edebî, folklorik ve kültürel konuları ele alan bir ansiklopedi çıkarmaya, kendi ifadesine göre “İstanbul’un bir kütüğünü” meydana getirmeye 1940 yılında karar vermişti. Ancak II. Dünya Savaşı’nın zor günlerinde gerekli parayı bulamaması bu kararın gerçekleşmesini geciktirdi. Nihayet Cemal Çaltı adlı bir tüccarın maddî desteğiyle 1944 yılının Kasım ayında İstanbul Ansiklopedisi ismiyle hazırlanan yayının ilk fasikülü çıktı. Otuz iki büyük boy sayfalık fasiküller halinde basılan ansiklopedide maddelerle ilgili görüntüler için fotoğraf klişesi kullanılmamış, Nezih İzmirlioğlu’nun yaptığı çizgi resimler tercih edilmişti. Özellikle mimari eserleri kusursuz bir biçimde çizen bu ressama Reşat Sevinçsoy gibi diğer bazı ressam ve grafikerler de yardımcı oluyorlardı.

Fasiküllerin jenerik sayfasında ansiklopedinin içerdiği konular cami, mescid, tekke, türbe, kilise, ayazma, çeşme, sebil, saray, yalı, konak, köşk, han, hamam, tiyatro, kahvehane, meyhâne gibi yapılar; devlet adamı, âlim, şair, sanatkâr, iş adamı, hekim, muallim, hoca, derviş, papaz, keşiş, meczup, hânende, sâzende, çengi, köçek, ayyaş, derbeder, pehlivan, tulumbacı, kabadayı, kumarbaz, hırsız, serseri, dilenci gibi şöhretler; şehrin dağı, bayırı, suyu, havası, mesire yerleri, bahçeleri, bostanları vb. tabiat güzellikleri ve coğrafyası; sokakları, mahalleleri ve semtleri; yangınları, salgınları, zelzeleleri, ihtilâlleri, cinayetleri ve dillere destan olan aşk maceraları; halkının âdet, an‘ane, giyim ve kuşamı; İstanbul argosu; İstanbul’a ait resimler, şiirler, kitaplar, romanlar, seyahatnâmeler; İstanbul’a gelmiş yabancı şöhretler şeklinde sıralanmıştı. Bu uzun liste eserdeki maddelerin ne kadar geniş bir alana yayılacağını gösteriyordu. 1949 yılındaki İstanbul sergisinde dağıtılan küçük bir el ilânında da eserin yirmi dört ciltte tamamlanacağı bildiriliyor, “İstanbul Ansiklopedisi her şeyden evvel bu büyük beldenin üzerindeki Türk damgasını belirtir” cümlesiyle yayın amacı açıklanıyordu.

Reşat Ekrem Koçu, kendisine yardımcı olacak bir müellif kadrosu kurmakla beraber birçok maddeyi yıllardan beri taradığı Osmanlı tarih ve vekāyi‘nâmeleriyle eski gazete koleksiyonlarından faydalanarak bizzat yazmayı üstlendi. Bir İstanbul tarihi ve arkeolojisi uzmanı olan Alfons Maria Schneider İstanbul hakkındaki Türkçe eserleri tanıtan bir yazısında, geniş okuyucu kitlelerine hitap eden ansiklopedinin sohbet üslûbuyla kaleme alınmasına rağmen içerdiği zengin malzeme sebebiyle bilim dünyasınca da kullanılabileceğini söyleyerek 960 sayfa tutan A-Ay maddelerinin konulara göre istatistiğini çıkardı (“Türkische Literatur zur Geschichte und Topographie Konstantinopels”, , XXIX, Berlin 1950, s. 305-306).

İstanbul Ansiklopedisi’nin ilk basımı, fasikül kapaklarında devamlı surette belirtilen maddî sıkıntıların iyice artması sonucu 1951 yılı başlarında durdu. Birinci fasikülün arka kapağında, her ay bir fasikül yayımlanacağı bildirilmiş olmasına rağmen ikinci fasikülden itibaren gecikmeler olmuş ve beş yılı aşan bir sürede ancak otuz dört fasikül çıkarılabilmişti. Yedi yıl süren bir aradan sonra Reşat Ekrem Koçu, yine ticaretle uğraşan Mehmet Ali Akbay’ın maddî desteğiyle eseri yeniden neşretmeye başladı. Bu defa üç formalık fasiküller halinde on beş günde bir çıkarılacak, ansiklopedinin tamamı ise on beş cilt olacaktı. 15 Temmuz 1958’de I. fasikülden itibaren yeniden yayımlanan ansiklopedinin basımı uzun süre düzenli olarak yürütüldü. Yazar kadrosuna yeni isimler katılmıştı ve özellikle çizimler ressam-grafiker Sabiha Bozcalı’nın imzasını taşıyordu. İlk üç cildin üzerine “ikinci baskı” ibaresi yazılmamış, fakat IV. cildin başlarında “Bahadır Sokağı” maddesinin altına, İstanbul Ansiklopedisi’nin yarım kalmış ilk baskısının bu madde ile sona erdiği belirtilmiştir. VII. cildin çıkmasından sonra Mehmet Ali Akbay’ın ortaklıktan ayrılması üzerine fasiküllerin basımı yavaşladı ve nihayet 1973 yılı sonunda 173. fasikülün “Gökçınar” maddesiyle birlikte yayın bir defa daha durdu. Reşat Ekrem yeni bir teşebbüste bulunmadı ve iki yıl sonra da vefat etti; geriye bıraktığı birikimini ise kimse değerlendirmedi.

Ansiklopedinin yarım kalmasındaki başlıca sebeplerden biri, tarihe geçecek derecede önemi olmayan kişilerin ve onların yazdıkları veya onlar için yazılmış birtakım manzumelerin, ayrıca bazı hikâye ve romanlardan yapılan uzun özetlerle iktibas edilen parçaların sayfaları doldurmasıdır. Bunlar, ansiklopedinin bir dergi gibi okunmasına yardımcı olmakla birlikte işin ciddiyetini büyük ölçüde gölgelemiş, bu arada etraflı surette alınması gereken bazı önemli maddeler de birkaç satırla geçiştirilmiştir. Maddelerin altında yazar imzası bulunmasına karşılık bibliyografya verilmemiştir.

İstanbul Ansiklopedisi kendi konusunda öncü olmuş, benzerleri yapıldığı gibi taklitleri de çıkarılmıştır. 1968 yılında Yeni İstanbul gazetesi, Mithat Sertoğlu’na Resimli Büyük İstanbul Ansiklopedisi adıyla tek ciltlik bir çalışma yaptırıp okuyucularına ek olarak verdi. Bu ansiklopedi belli bir tasniften yoksun birtakım tarihî bilgi yığınlarından ibarettir. 1982’de Tercüman gazetesinin, R. Ekrem Koçu’nun dağılan ve satılan terekesinin bir kısmından faydalanarak dört ciltte “Ozansoy” maddesine kadar yayımladığı İstanbul Kültür ve Sanat Ansiklopedisi adlı eser R. Ekrem Koçu’nun özgün çalışmasının ciddiyetten uzak kötü bir taklidi durumundaydı. R. Ekrem Koçu’nun eserinden istifade ile Tarih Vakfı’nın çıkardığı Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi (I-VIII, 1993-1995), her maddenin altında çoğu akademisyen olan yazarlarının imzasıyla bibliyografya ihtiva eden, kaliteli görsel malzemeyle zenginleştirilmiş bir eserdir. Eserin gördüğü rağbet üzerine Beşiktaş Belediyesi’nin hemen hemen aynı kadroya hazırlattığı Dünden Bugüne Beşiktaş adlı kitap (1998), şehrin çok renkli bir ilçesini bütün yönleriyle ele alan ve yine her maddenin altında bibliyografya ile imza içeren sistematik bir ansiklopedi niteliğindedir.

BİBLİYOGRAFYA

Ö. Faruk Şerifoğlu, “Nisyana Terkedilmiş Bir Kültür Hazinesi: İstanbul Ansiklopedisi”, Zaman, İstanbul 2 Kasım 1991, s. 7.

Semavi Eyice, “Reşad Ekrem Koçu’nun Ömrünü Adadığı ‘Kent Kütüğü’ İstanbul Ansiklopedisi Anıları”, Albüm, Mart 1998, s. 62-67.

$ 8.500,00

Close
Description
....

1 in stock